Haluk Levent
SÜREÇ HAKKINDA
100.000’den fazla influencer icin topladigimiz, 40dan fazla veri tipini analiz eden veri tabanimiz sayesinde influencerlarin takipcilerinin demografik ve ilgi alanlarini cok iyi biliyoruz. Bu nedenle hedef kitlenize ulasmanin en iyi yolunu da biliyoruz.
1-) Keşif
Yapay zekamız 100.000'den fazla influencer ve takipçilerini analiz ederek markalar için en uygun isimleri seçiyor.
2-) Ölçümleme
Influencerların etkisini, trafikten ciroya kadar, üçüncü parti ölçümleme araçları ile detaylıca raporluyoruz.
3-) Optimizasyon
Yapay zeka yardımıyla en iyi performans gösteren influencerlar benzerlerini bulup, her kampanyayı öncekinden daha başarılı hale getiriyoruz.
4-) Sonuç
Sürdürülebilir ve başarılı kampanyalar yaratmak için teknolojimizi kullanarak kendi verilerimizi ve influencerların kreatiflerini bir araya getiriyoruz.
Anında
26 Kasım 1968 tarihinde Adana'nın Yüreğir ilçesindeki Yamaçlı Mahallesi'nde doğdu. Annesi Sabriye Hanım, babası Mesut Bey'dir.[6] Dokuz kardeşin sekizincisidir. Haluk Levent, ailesinin Nusayri olduğunu fakat Arap olmadıklarını ifade etmektedir.[7]
İlköğretimi, Sabancı İlkokulu'nda okudu.[8] Adana Atatürk Lisesi'nden mezun olduktan sonra sırasıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği, Ankara Üniversitesi Kastamonu Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik ve Ankara Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Muhasebe bölümlerinde kısa zamanlar öğrencilik yaptı. Üniversite giriş sınavlarını kazanıyor, ancak eğitimini istikrarlı bir şekilde ilerletemiyordu. Bu durumda ailesinin maddi sıkıntıları da önemli bir rol oynuyordu.[7]
Sınavlarla geçen bu yıllar içinde ticaretle uğraştı; ancak ticaret hayatında başarılı olamayınca Adana'dan ayrıldı; birçok şehirde dolaşıp şarkı söyledi. Kimi zaman hasta bir kız çocuğu için sokak sokak dolaşıp şarkı söyleyerek para toplamaya çalıştı. Bu çabaların bazılarında başarılı oldu. İlk albümü Yollarda, adını Haluk Levent'in bu günlerdeki deneyimlerinden alır.
Müzik kariyeri
1992 yılında İstanbul'a gitti. Ortaköy'de çeşitli barlarda çalıştı. Yıldıray Gürgen ile tanıştı. 1990'da başladığı albüm çalışmaları zahmetli ve yıldırıcı üç yılın ardından meyvesini verdi. Temmuz 1993'te Yollarda albümünü çıkarttı.[7] Bu albüm aynı zamanda Anadolu rock müziğinin ortaya çıktığı 70'lerden sonra ikinci yükseliş döneminin ilk eserlerindendir. Aynı yıl Moğollar da 20 yıl aradan sonra yeni bir albüm çıkartmıştır. Yollarda hiç beklenmedik bir şekilde yaklaşık iki yüz binlik satış rakamına ulaştı. Bu, Türkiye müzik piyasasında açılan yeni bir kulvarın milyonları ardından sürükleyeceğine dair ilk işaret gibiydi.
İlk albümün ardından Ekim 1995'te Bir Gece Vakti bir milyona yaklaşan satış rakamı yakaladı. Yine 1996'nın hemen sonunda Arkadaş albümü piyasaya çıktı. Bu albümle sanatçı, Anadolu rock müziğin müzikal anlamda en başarılı örneklerinden birine imza atmıştır. Sanatçı "Arkadaş" albümü için "Bu albümle dünya standartlarını yakaladım" demektedir.[7]
Ağustos 1997'de on yıl öncesine ait 3 milyon liralık karşılıksız çek nedeniyle tutuklandı ve cezaevine girdi. 9 ay 15 gün cezaevinde kaldı.[9] Cezaevindeyken uzun saçlarını kesip Gülnar'a, yapılması düşünülen nükleer santral projesinin protesto gösterilerine yolladı. Cezaevine girmeden önce oluşturmuş olduğu kayıtlarla Mektup albümünü çıkarttı. Cezaevi yıllarında Kedi Köprüsü adlı ilk kitabını yazdı.
Cezaevinden çıktıktan sonra yeni albümünü hazırlamak için çok az bir vakti vardı. Çünkü 18 aylık askerlik görevi bekliyordu. Bu koşullar altında Eylül 1998'de Yine Ayrılık albümünü çıkarttı ve askere gitti. Askerdeyken Türkiye'nin daha önce hiç gitmemiş olduğu yerlerinde konserler verdi. Bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da konserler verdi. 1999 depreminin ardından İzmit'te kurulan çadır kentlerde bizzat çalışıp çadırlar kurdu. Depremzedeler yararına konserler verdi. Askerdeyken izin günlerinin hepsini stüdyoda geçirdi. 2000'in hemen başında www.leyla.com'u çıkarttı.[7] Gittikçe dijitalleşen bir dünyada duyguların da dijitalleştiğinden dem vuruyor, "Kamyoncunun Türküsü" şarkısıyla Susurluk’a gönderme yapıyordu.